14 Aralık 2011 Çarşamba

Berserk

Yönetmen : Naohito Takahashi
Senaryo: Kentaro Miura
Tür : Macera, Dram
Kategori: TV Serisi
Ülke : Japonya
Yapım Yılı : 1997
Sezon sayısı : 1
Bölüm Sayısı : 25
Anime Puanı : 10/10



















İlk bölümünde neler olduğunu anlamaya çalışırken, 2. bölümünde ilk bölümünden uzak bir görüntü sergilemesi kafanızı karıştırabilir. İlk bölümde göreceğiniz doğaüstü olaylar ve karanlığın o içine çekişini sonra izlemeye başlayacağınız bölümde göremeyeceksiniz. İlk bölümü anlamaya çalışmayın ama aklınıza kazıyın(son cümlelerimde 1. bölüme yer verdim). Anime ortaçağ savaşlarının geçtiği bir dönemi anlatıyor. Kahramanımız Guts hiç bir şeyi düşünmeyen daha doğrusu hiç bir şeyi düşünmemek için kılıcını kullanan birisidir. Bir insanın kullanması imkansız olan o devasa kılıcı her kullanışı beni bitiriyor. Savaş meydanlarında rakip tanımayan Guts paralı bir askerdir. Bir gün şahin takımıyla karşılaşır. Şahin takımının lideri olan Griffith onun bu takımda yer almasını istemektedir ve Guts istemese de buna mecbur kalır.

Büyük hayalleri olan Griffith, bu yolda tüm mücadelesini verecektir. Ama kimsenin bu mücadeleyi verirken neler yaptığını animeyi izlemeden tahmin bile etmesi imkansızdır. Benim ohaaa! yuuhhh! o kadar da değil! dediğim anlar oldu ve bunu izleyen herkesin bunları diyeceğine garanti verebilirim. Guts ın Şahin takımına girmesiyle değişmeye başlayan Griffith diğer adamlarının aksine Guts a olan tutumu başkadır. Takımda tek kadın olan Caska bu tutumunun yanlış olduğunu sürekli dile getirse de Griffith in Guts a olan bakışı hiç değişmeyecektir.

Savaş meydanlarında ölen yüzlerce, binlerce insan, her yerin kırmızıyla kaplandığı anlar, havada uçan insan parçaları, bir insanın hayallerine ulaşmak için yapabileceklerini göreceğiniz bir anime. Bunların yanında çok güzel işlenmiş bir aşk üçgeni de sizi şaşırtacak. Kanlı sahneleri sürekli görebileceğiniz gibi cinselliğin konu olduğu anlarda da anime hissettirmesi gereken noktaya kadar bu tutumunu göstermiş. İlk bölümü dışında her şeyin fantastik bir yapıdan uzak olduğunu izlerken birden doğaüstü olayların içinde kendinizi bulacaksınız.













Yapım yılını göz önüne alırsak çizimleri fena olmamış. Zaten el çizimleri kullanılarak yapılan bir anime. Karakter olarak Guts a hayran kalmamanız imkansız. Guts, Griffith ve Caska üçlüsünün dikkat çektiği anime yan karakterlerede ilgi duymanızı sağlayacak. Müzikleri güzel sayılabilecek türden. Ama bir sahnede kar yağarken çalan müzik mükemmel bir şekilde etkisi altında bırakıyor.

Anime, içerisindeki mücadeleyi çok iyi bir şekilde anlatmış. Bazı sahnelerin etkisi altında kalacak ve sarsılacaksınız. Her şeyin normal bir dünya düzeninde izlediğiniz anime doğaüstü olaylarla sizi şaşırtacak. İlk bölümde anlam veremediğiniz olaylar daha sonra karşınıza çıkacak ve aslında ilk bölüm Guts ın geleceğininden bir kesit. Bu yüzden anime bittiğinde ne oldu şimdi? demek yerine ilk bölümü tekrar izleyin. Son olarak söylemem gereken bir cümle varsa; kesinlikle izlenilmesi gereken animelerden biri derim.



9 Aralık 2011 Cuma

Death Note

Yönetmen : Tetsurō Araki
Senaryo: Tsugumi Ooba
Tür : Korku, Polisiye, Gerilim
Kategori: TV Serisi
Ülke : Japonya
Yapım Yılı : 2006
Sezon sayısı : 1
Bölüm Sayısı : 37
Anime Puanı : 9,5/10






Animemiz canı sıkılan bir Şinigami (Ölüm meleği)'nin ölüm defterini Dünya ya atmasıyla başlıyor. Lise öğrencisi olan Light Yagami, zeki ve çalışkan birisidir ama o da dünya düzeninden dolayı sıkılmıştır. Atılan ölüm defterini bulur. Defter de yazana göre birinin isminin deftere yazılması o kişinin ölmesine neden olmaktadır. Buna inanmayan Light televizyonda gördüğü bir haberde ismi açıklanan bir katilin insanları rehin aldığını görür, inanmasa da deftere ismini yazar ve bir süre sonra kalp krizinden öldüğünü görür.Her şey tam da burada başlar; Light, defterin tam olarak nasıl çalıştığını araştırmaya başlar, ölümlerin şüphesi üzerine dünyanın en iyi dedektifi(Dedektifin ismi 'L') olayı çözmek için işin içine girer...

Mükemmel bir kurgu ve bu kurguya muazzam bir şekilde oturmuş karakterler. Light ın kendi dünya düzenini kurma uğraşlarından dolayı kötü olan insanları öldürmeye başlayacaktır. Ryuk(Ölüm defterini düşüren Şinigami) sıkıldığı için dünyaya inmek için hazırladığı bu bahane ile Light ın yanına gelecektir.( Ölüm defterini tutan kişi, ölüm defterinin sahibini görür ve onunla konuşabilir)

Hikayede herhangi bir açık bırakmamaya çalışmaları ve herşeyi bir şekilde kendi kurgusunun mantığı çerçevesinde işlemiş olmaları animenin mükemmelliklerinden biri. Buna örnek verecek olursak; Deftere yazılan kişinin, yazan kişi yüzünüde yazarken hayalinde canlandırmalıdır, bu sayede aynı isimde olan başka kişiler ölmez. İsmi yazılan kişinin ölüm nedeni yazılmazsa 40 saniye sonra kalp krizi geçirir gibi...



Animenin grafikleri oldukça başarılı, kasvetli renk seçimleri sizi hemen içine çekmeyi başarıyor. Animenin ne zaman bittiğini bile anlayamayacağınız bir kurgusu var. Bölümün biri bittiğininde diğer bölüme hemen geçmemeniz imkansız sayılır. Benden tavsiye bir günde yüklenmeyin, birkaç gün de bitirsenizde olur.

İlk önce bu animeyi izlediğiniz de kolay kolay başka animeleri seveceğinizi sanmıyorum. Çıtayı yükselten bir anime olmuş. Her şeyi ile sizi içine alması mükemmel. Tek sorunu 25. bölümden sonrasını beğenmemiş olmam. Her izleyen için de aynısının olacağını düşünüyorum. İlk 25 bölüme 10/10 puan vermek az bile. Ama 12 bölüm daha uzatmaları ve iyi bir şekilde o bölümleri bağlayamamış olmaları puan kırmamın nedenidir.( Animenin yayınlandığı tv kanalı ile  37 bölüm için anlaşılmış, keşke 25 bölümde anlaşsalarmışta mükemmel bir şekilde gereksiz 12 bölüm olmadan bitirselermiş)

7 Aralık 2011 Çarşamba

Claymore

Yönetmen : Hiroyuki Tanaka
Senaryo: Norihiro Yagi
Tür :Macera, Gerilim, Drama
Kategori: TV Serisi
Ülke : Japonya
Yapım Yılı : 2007
Sezon sayısı : 1
Bölüm Sayısı : 26
Anime Puanı : 10/10


Claymore (Japonca: Kureimoa), Norihiro Yagi tarafından yazılmış bir mangadır.İnsanlara saldıran ve onların bağırsaklarıyla beslenen yoma denen yaratıklar vardır. Yomalar saldırdığı insanın beynini de yerse onun anılarını emer ve onun kılığına girebilir. Bu sayede rahat bir şekilde köylerde yaşayabilirler.İnsanlar yomaların bu halini diğer insanlardan ayıramazlar. Gizli bir örgüt yomaları yok etmek için kimsesiz çocukları toplar ve yetiştirirler. Bu çocuklara yoma kanı vererek yarı insan yarı yoma olmalarını sağlarlar ve onlara insanlar claymore ismini vermiştir.Claymore ların yoma güçlerine yoki gücü denir. Claymore lar yoki güçlerini kullanmadıkları sürece gümüş gözleri dışında insanlara benzerler. Erkekler Claymore olamazlar. Yoma kanı verilen erkekler ya ölmüş yada yokilerini kontrol edemediği için yomalara dönüşmüşlerdir. Erkekler için  yoki gücünü kullanmak orgazm olmaya benziyor. Bundan zevk aldıkları için yoki güçlerini sonuna kadar açığa çıkardıklarından tekrar eski hallerine dönemezler.

Bir köyün yoma ile başı belaya girer ve köylüler bu örgütten yardım isterse köye Claymore yollanır. Claymore lar yomalar ile savaşırlarken yoki güçlerini açığa çıkarırlar ve gözleri altın renginde yanar. Çok güçlü bir savaşta Claymore yoki gücününün büyük bir kısmını savaşı kazanmak için açığa çıkartmak zorundadır. Claymore ların yoki gücünü kullanma sınırları vardır. Bu sınırı aşmamaları gerekir. Bu sınırı geçerlerse 'Uyanış' ismini verdikleri evreye geçerler ve yomadan daha güçlü olan uyanmış varlıklara dönüşürler.




Örgüte çocukken katılanlardan biri de Clare dır. Clare de diğer Claymore lar gibi örgüt için savaşıyordur. Örgüt her Claymore seviyesi için numara belirlemiştir. Clare örgütün sonuncu seviyesi olan 47 numaralı savaşcıdır. En zayıf Claymore olmasının sebebi yomadan değil de bir Claymore dan kan almasıdır.(Bunun deteylarını anime de öğrenmenizi tavsiye ederim) Bir köyün yardım çağrısıyla yollanan Clare burada Raki ile tanışır. Raki nin ailesi bir yoma tarafından öldürülmüştür. Claymore yoma yı öldürüp köyden ayrıldıktan sonra köylüler Raki yi yoma olur diye köyden kovmuşlardır. Köyden kovulan Raki, Clare i takip etmeye başlamıştır. Clare ile karşılaştıktan sonra birlikte yolculuk etmeye başlarlar.

Grafiklerin ve çizimlerinin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Kullanılan renklerin cansız olması anime ile çok iyi uyum sağlamış. Her karakterin ayrı bir özelliği hayran olmanız için yeterli. Ama Raki yi anime de sevmeyeceğinizden eminim. Devam etmekte olan manga da Raki oldukça iyi bir noktaya geliyor. Sezon bittiğinde anime oldukça fazla soru işareti bırakıyor ve kısacası yarım kalıyor. Bu şekilde bitmiş olsa da 2. sezonun çekileceğinin söylenmesi ve her karakterin ayrı bir güzelliğinin olması benden tam puanı almayı başarmıştır.














Clare zamanındaki seviyeler

  • 1 Alicia the Black
  • 2 Beth the Black
  • 3 God-Eye Galatea
  • 4 Rippling Ophelia
  • 5 Rafaela
  • 6 Phantom Miria
  • 7 Eva
  • 8 Windcutter Flora
  • 9 Jean
  • 10 Raftela
  • 11 Undine of the Twin Swords
  • 13 Veronica
  • 14 Cynthia
  • 15 Deneve
  • 17 Eliza
  • 18 Lily
  • 20 Queenie
  • 22 Helen
  • 24 Zelda
  • 27 Emelia
  • 30 Wendy
  • 31 Tabitha
  • 32 Katea
  • 35 Pamela
  • 36 Claudia
  • 37 Natalie
  • 39 Karla
  • 40 Yuma
  • 41 Matilda
  • 43 Juliana
  • 44 Diana
  • 46 Elena
  • 47 Clare

Teresa Zamanındaki seviyeler

  • 1 Teresa of the Faint Smile
  • 2 Rosemary
  • 2 Priscilla
  • 3 Quicksword Irene
  • 4 Muscular Sophia
  • 5 Stormwind Noel
  • 6 Elda
Not: Teresa yı anlatmak istemedim animeyi izlerken kim olduğunu öğrenmeniz daha iyi.


6 Aralık 2011 Salı

Gun X Sword

Yönetmen :  Goro Taniguchi
Tür : Bilim Kurgu, Aksiyon
Kategori: TV Serisi
Ülke : Japonya
Yapım Yılı : 2005
Sezon sayısı : 1
Bölüm Sayısı : 26
Anime Puanı : 9/10


Endless Illusion gezegeninde geçen olayda kahramanımız Van sevdiği kadın Elena yı öldüren Claw adlı adamı aramaktadır. Uzun bir yolculuğun ardından Evergreen isiminde bir kasabaya yolu düşer. Kilisede bir çete herkesi öldürürken ansızın belirir. Aslında Van kimseye yardım etmeyi sevmeyen ve yalnız takılan biridir. Kiliseden hemen ayrılmak istese de çetedekiler onun başına musallat olur ve uzun bir yolculuğa birlikte çıkacağı Wendy nin hayatını kurtarmış olur. Evergreen kasabası Lucky adında manyak bir adam ve çetesiyle başı beladadır. Van istemeyerek de olsa kasabaya yardım eder. Van ın Dann adında çok güçlü bir zırhı vardır. Zırhının yardımıyla kasabaya yardım eder ve onları kurtarır. Bu arada Wendy nin abisini bu çetenin kaçırdığını düşünüyorlardı. Lucky ve adamları yenildikten sonra abisinin nerde olduğunu sorar. Luck, Claw ın onu kaçırdığını söyler.Van ın da aradığı adam aynı kişi olunca, Van istemese de Wendy onunla gitmek ister.Claw ı aramak için yolculukları başlamış olacaktır.



Uğradıkları her kasabada dostlar edinmektedirler. Elbette bunun yanında düşmanları da olmaktadır. Animenin bazı bölümlerinin konuda uzak ve tamamen alakasız olduğunu göreceksiniz. Bu bölümlerde başka bir anime mi izliyorum deseniz yeridir. Bu bölümlerden bazıları bana oldukça komik ve eğlenceli gelmiştir.Bu bölümlerine anlam vermek yerine sadece keyfini çıkarın derim.

Wake up Dann! Animede en çok sevdiğim cümledir ve beni aşırı derecede gaza getirir. Van bu cümleyi söyleyerek gezegenin yörüngesinde olan Dann Of Thursday i (Günlere özel ve güçleri farklı olan zırhlar vardır) çağırır. Animeyi bitirdikten sonra uzun bir süre bu cümle dilime dolanmıştır.

Gun X Sword; Van karakteriyle ve müzikleriyle benden yüksek bir puan almayı başarmıştır. Bahsettiğim konuyla ilgisiz bölümleri belki size garip gelecek ama beni eğlendirmişti. Animede en güzel şeylerden biri müzikleridir. Açtığınız her bölümle başlayan müzik sizi hemen animenin içine almayı başaracaktır.(o zaman buradan o jeneriği sizlerle paylaşıyım)Kısacası müzikleriyle, hayran kalabileceğiniz Van karakteri ve zırhıyla sıkılmadan izleyebileceğiniz bir animedir.


Hajime no ippo


Yönetmen : Satoshi Nishimura
Senaryo: George Morikawa
Tür : Spor, Aksiyon, Komedi
Kategori: TV Serisi
Ülke : Japonya
Yapım Yılı : 2000
Sezon sayısı : 1
Bölüm Sayısı : 76
Anime Puanı : 9.5/10



Ippo Makunouchi sessiz sakin bir lise öğrencisidir.Okulun serserileri tarafından sürekli dayak yiyen ippo, hiç bir zaman karşı koymayı becerememiştir.Karşı koymadığı için sürekli kendisine kızgın bir tavrı vardır.Okul dışındaki zamanları annesiyle birlikte sahip oldukları küçük bir botu balıkçılara kiralayarak ve onlara bu süre içerisinde yardım ederek geçirmektedir.Babası çok küçükken ölmüştür. Yine bir gün okuldaki serseriler tarafından önü kesilmiş ve dayak yemeye başlamıştır, oldukça fazla hırpalanmasına rağmen ayakta durma mücadelesi şaşırtıcıdır.Ama yine de karşı koymaya çalışmamaktadır. Bu esnada yoldan geçen ve hayatını değiştirecek olan Mamoru Takamura bu olayı fark eder ve onu kurtarır. Bayılmış olan ippo boks salonunda gözlerini açar. Daha önce hiç görmediği bu yere şaşkınlık içinde bakar. Takamura rahatlaması için kum torbasına bir kaç yumruk atmasını ister. Bu esnada attığı yumrukların çok güçlü olduğu salondakiler tarafından dikkat çeker. Salondan ayrılırken Takamura dünya şampiyonasıyla ilgili video kasetler verir. Bunları sürekli izleyen ippo boks yapma kararı verir.Tabi ki bu hiç kolay olmayacaktır.

Takamura ile karşılaşıncaya kadar boks ve bu tarz şeyleri hiç içinde barındırmayan ippo nun güçlü yumrukları boks içinde kendine bir yol çizecektir. İlk bölümde göreceğiniz çekingen ve mütevazi tavrı neredeyse hiç değişmiyecektir. Profesyonel olmak için mücadelesi, kendine olan saygısını ve özgüvenini kazanmasını sağlayacaktır.



Başladığınız andan itibaren hiç bırakamayacağınız bu anime sizi içine çekecek. Hatta spor yapma içgüdüsü oluşturacaktır.(Ben 20-25 bölüm izledikten sonra koşuya başlamıştım, hızımı alamayım yaklaşık 7-8 km koşmuşluğumda vardır:)) Bütün zamanınızı ayıracağınız başka işleri ertelemek zorunda kalabileceğiniz ve zevkle izleyeceğiniz bir animedir.

Duyguları çok güzel hissettirip sizin duygularınızla bütünleşmeyi çok güzel bir şekilde başarmış bir animedir. İzlerken heyecanlanacağınıza, gerçek bir boks maçını izlerken hissetiğinizden daha fazlasını alacağınıza inanıyorum.(Bu gazla dünya boks maçlarından birini izlemiştim sıkıcı gelmişti, açın Muhammed Ali yada Mike Tyson ın maçlarını izleyin) İzlemenizi tavsiye ettiğim animelerden biridir.








Steins;Gate

Yönetmenler : Hiroshi Hamazaki, Takuya Sato
Senaryo: Jukki Hanada
Tür : Bilim Kurgu, Gerilim
Kategori: TV Serisi
Ülke : Japonya
Yapım Yılı : 2011
Sezon sayısı : 1
Bölüm Sayısı : 24
Anime Puanı : 8/10


İnsanların her zaman merak ettiği zamanda yolculuğu gerçek dünyamızla birleştiren bir bilim-kurgu yapımıdır. Anime nin çıkış yeri bu zaman merakı olsa da en etkili sebebi John Titor dur. John Titor 2036 yılından geldiğini öne sürmüştür. 2000-2001 yılları arasında ortaya çıkmış ve çeşitli yazılarını haber kaynaklarına göndermiştir. timetravelinstitute adındaki bir sitede yazıları yayınlanmıştır. John Titor  2015 yılında 3. dünya savaşının olacağını ve toparlanmanın 20 yıl süreceğini, devlet için çalışan ve zaman yolculuğu projesi için seçilen bir asker olduğunu söylemiştir. 2036 yılından 1975 yılına IBM 5100 almak için döndüğünü söylemiştir. Bu bilgisayar ile 2036 yılında eski programların "ayıklama (debug)" işini yapacağını iddia etmiştir.Bu bilgisayar ismi ile anime nin sayfası blunmaktadır ibm5100.Anime de gelecekte cern(Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) nin dünyayı kendi egemenliği altında yönettiğini de söylemektedir.Daha fazla bilgi için benimde yararlandığım wikipedia John Titor sayfasına bakabilirsiniz.

Animeye başladığınızda bir kaç bölüm ne olduğu anlamakta zorluk çeksenizde bütün sorularınıza zamanla cevap verecektir. Zaman kavramını alt-üst eden bilim adamımız Okabe Rintaro -Kendi söylemiyle çılgın bilim adamı Hououin Kyouma- olunca başta anlaşılması zor olacaktır. Kendi kurduğu labaratuvarında(bence bildiğin ev) geleceğin aletleri isimlerini verdikleri icatları vardır(Neredeyse hiç biri bir işe yaramıyor).Bir mikrodalga fırın ile deneyler yapmaya çalışacak ve elde ettiği sonuçlar ile çok farklı bir yolculuğa başlayacaktır. Başta eğlenceli ve oyun gibi görünen bu olaylar içinden çıkılmaz bir bunalıma doğru yol alacak. IBM 5100   bulmak için girilen zaman kargaşası, Cern nin bilgisayarlarına girmeleri ve burdan elde ettikleri veriler, zamanda değiştirdikleri ufak şeylerin kelebek etkisi oluşturarak düzeltilmesi zor bir noktaya gelmesi...


Zamandaki değişimlerin etkilerinin nasıl yansıdığını çok güzel bir şekilde ortaya koymuş. Çılgın bilim adamımızın zamanla olan mücadelesini izleyeceksiniz.İlk bölümde katıldığı bir konferans sonrası öldüğünü gördüğü Makise Kurisu nun karşısına çıkması ve aslında konferansın hiç olmadığını öğrenmesiyle, bizi de içine alan bir karmaşıklığa giriyor. Ama yukarda belirttiğim gibi kafanızı kurcalayan her sorunun cevabını alıyorsunuz. Tarihlere dikkat ederek izlerseniz bazı şeyleri daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum(Sebebini sorarsanız konusu desem... yeterli olur). Bir mikrodalga fırın iki cep telefonu ve bir muz(muzların sayısını biraz arttıralım) ile neler keşfedilebileceğini öğrendiğinizde şaşırmayın.

Bence güzel bir bilim kurgu olmuş. Bazı anlarda sıkıldığımı hissetsemde, anime tekrar bir şekilde beni içine almayı başarmıştır.Zaman kavramını çok güzel bir şekilde işlemiş ve bunu çok iyi bir şekilde anlattığını düşünüyorum.İzlerken, zamanda yolculuk hakkındaki düşüncelerinizi tartışacağınız ve bittiğinde keyif almış olacağınız bir anime.

Karakterler hakkında detaylı bilgi için ibm5100  sitesine bakabilirsiniz. Bütün detaylarıyla anlatılmış. Hatta boylarını ,kilolarını ve göğüs ölçülerini öğrenebileceğiniz bu resim1 resim2 gibi  :)